CİHAD-I EKBER VE SUDANLI MÜCAHİTLER
Çanakkale Siperlerinde Sudanlı Mücahitler
Tarihimizin en zor dönemlerini yaşadığımız I. Dünya Savaşı sırasında yanımızda yer alan Müslüman milletlerden bir tanesi de Sudanlılardı. Türkiye’den 5 bin km uzaklıkta, Afrika’nın ortasından taa Darfur’dan, sömürgeciler karşısındaki bağımsızlık mücadelemize destek olan kahramanlar vardı. I. Dünya Savaşı’nda, “Osmanlı bizi nereye çağırırsa hemen gideriz” diyerek, Cihâd-ı Ekber çağrısına katılan ve Osmanlı Devleti’nin yanında yer alan Darfur Sultanı Ali Dinar’ın Çanakkale muharebelerine asker gönderdiğini biliyor muydunuz?

Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesinden hemen sonra 14 Kasım 1914'te ilân edilen cihâd-ı ekberle ilgili fetvayı, fetva emini sıfatıyla Fâtih Camii'nde okuyan Ali Haydar Efendi, aynı zamanda 23 Kasım 1914 tarihli cihad beyannâmesinde imzası bulunan yirmi dokuz kişi arasında da yer almıştır.
Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya ile ittifak yaptıktan sonra Almanya’nın da teşvikiyle, Dünya Müslümanlarının desteğini sağlamak için Cihat-ı Ekber ilan etti. Dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan Müslüman topluluklara bu fetvalar gönderildi. Bu fetvaların gönderildiği yerlerden biri de Afrika kıtasındaki İslam topraklarından olan Sudan’dı. Cihat fetvasının yanı sıra Osmanlı padişahı Sultan Mehmet Reşad, Osmanlı orduları Başkomutanı Enver Paşa ve Osmanlı Şeyhülislamı Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi de Müslümanları Cihat-ı Ekber’e katılmaya davet eden mektuplar gönderdiler. Bu mektuplarda Halifenin, Emirü’l Mü’minin (Müslümanların lideri) olarak düşmana karşı cihat ilan ettiği ve Müslümanların bu çağrıya uyması gerektiği belirtildi.
***
İngilizler, kendilerine karşı mücadele eden ve “Mehdi Hareketi” adı altında bir araya gelen Sudanlı Müslümanların direnişi kırdıktan sonra, 1898 yılında Sudan topraklarını işgal etmişlerdir. Ali Dinar, İngilizlere karşı Sudan’da bağımsızlık mücadelesinin liderlerinden birisi olmakla birlikte, “Mehdi” olarak bilinen Muhammed Ahmed’in ordusunda komutanlık yapmış ve İngilizlere karşı uzun yıllar mücadele etmiştir.2 XIX. yüzyılın sonlarında, Darfur bölgesinin idaresini ele alarak Darfur Sultanlığı’nı yeniden tesis eden Ali Dinar, bölgedeki Batılı sömürgecilerin tahakkümlerine rağmen Darfur Sultanlığı’nı uzun yıllar bağımsız bir şekilde idare etmiştir. Osmanlı Devleti’ne olan sevgi, saygı, muhabbet ve gönülden bağlılığını her fırsatta dile getiren Sultan Ali Dinar, I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte, savaşa Osmanlı Devleti safında dâhil olarak İngilizlere karşı mücadeleye atılmıştır.3
Osmanlı Devleti’nin en zor dönemlerinde, sultanlığını ve canını kaybetmeyi göze alarak yanımızda yer alan Darfur Sultanı Ali Dinar’a, ölüm kalım mücadelesi verdiğimiz o dönemde yeterince destek olamadık. Ali Dinar, İngilizlere karşı girdiği savaşı kaybederek şehit düşmüş, üstelik İngilizlere karşı savaşırken, Çanakkale muharebelerine savaşmak üzere asker göndermeyi de ihmal etmemiştir.4
Tarih sayfaları arasında şöyle bir yolculuğa çıkmak gerekirse: I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte İtilâf Devletleri, Osmanlı Devleti’ne karşı Çanakkale cephesini açmış ve Kuzey Afrika’da sömürüye mâruz bıraktıkları; Sudan, Senegal, Fas, Tunus, Cezayir gibi bölgelerden Afrikalı Müslümanları savaştırmak üzere zorla Çanakkale cephesine getirmişlerdir.5
Çanakkale’ye sevk edilen Afrikalı Müslümanların büyük çoğunluğu, Osmanlı Devleti’ne karşı savaşmak istememiş ve Osmanlı Devleti’nin yanında yer almayı tercih etmişlerdir. Böylelikle, çeşitli savaş ve cephelerde Türklerle omuz omuza savaşan Sudanlılar, Osmanlı Ordusu’nda çeşitli askerî görevler üstlenerek şehitler vermişlerdir.6
I. Dünya Savaşı sırasında, İtilâf Devletleri’nin; Türklere karşı savaşmak üzere, Çanakkale’ye zorla getirdikleri bazı Sudanlı askerler birliklerinden firar ederek, Osmanlı Devleti’nin ilân etmiş olduğu Cihâd-ı Ekber’e katılmışlar ve Osmanlı Ordusu’nda görev almışlardır. Osmanlı Devleti saflarında yer alan söz konusu Sudanlı Müslüman askerler, Afrikalı olmaları sebebiyle “Kara Arap” olarak nitelendirilmişlerdir7
Dönemin şartlarını ve Afrikalı Müslümanların direniş hâlini daha iyi anlayabilmek adına Çanakkale cephesine zorla getirilen Sudanlı Müslümanlardan birine örnek vermek gerekirse:
Sudanlı Makader oğlu Muhammed Kamara; I. Tümen IV. Senegal Alayı’nın I. Tabur, I. Bölüğü’nden Müslüman bir asker. 30 yaşında ve evli. Eşi de kendisi de Müslüman. Anlaşılmaz bir Fransızca konuşuyor. Başka bir dil bilmiyor. Müslüman olduğunu ispatlaması adına kendisine namaz kıldırılmış. Sudanlı Muhammed, 20 Kasım 1915’te birliğinden firar ederek Osmanlı Ordusu’na iltica etmiş. Osmanlı Devleti’ne iltica ettikten sonra, İtilâf Devletleri’nin Çanakkale’deki askerî güçleri ile ilgili olarak bütün bildiklerini bize anlatmış ve yanımızda yer almış.
ALİ DİNAR VE DARFUR SULTANLIĞI
.jpg)
Ali Dinar ( Arapça : علي دينار ; 1856 - 6 Kasım 1916), Darfur Sultanlığı Sultanı.
“Halife Hazretlerine bunu bildirmek istedim ki, İslâm Sultanı Hazretleri ile kafir ve zındık olan İngilizler ve Fransızlar ve onların müttefikleri arasında bu savaş başlar başlamaz Allah ve İslâm için kâfirle ilişkileri kestim ve onları düşman kabul ederek savaş açtım”(Sultan Ali Dinar)
İngiliz İşgaline Hilafet Kalkanıyla Direndi
İngiliz Valisine “Cehennem valisi ve ateşlerin müfettişi” diye hitap etme cesareti gösteren kahraman Darfur Sultanı’ydı o. 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın cihâd çağrısına derhal iştirak edip Halifeye bağlılığını bildirerek emperyalistlere savaş açmıştı.Fakat 1916 yılında İngilizler tarafından öldürülünce toprakları işgal edildi ve bu isteği gerçekleşemedi.
İngilizlere karşı galip gelemedi ama iki paha biçilmez hediye bahşedildi kendisine: Şehadet şerbeti ve camilerinde 1950’lere kadar Osmanlı Halifesi adına hutbe okutulacak şerefli bir memleket.
Darfur, 19. yüzyılın sonlarına doğru emperyalist güçlerin, Fransa ve İngiltere, işgal hedefi haline geldi. Mehdi'nin kuvvetleri tarafından yönetilen Sudan, Darfur'da bir süre için bir rahatlama sağladı. Ancak Darfur için sıkıntılı günler Sudan’ın 1898 yılında İngilizler tarafından işgalinden sonra başladı.
Umdurman Savaşı’ndan sonra Darfur’a dönen Ali Dinar, sultanlığı yeniden kurarak düzeni sağlamaya çalıştı. Bağımsız olabilmek için Darfur’u işgal etmek isteyen İngiltere’nin bazı isteklerini geri çevirdi. Osmanlı idaresi ile ilişki kurmak için Hicaz’a Mahmil yolladı. Daha sonraki süreçte bayrak isteyerek Osmanlı yönetimi altına girmeye çalıştı. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti ile birlikte Cihat’a katıldı. Kısıtlı imkânlardan dolayı yenilerek sultanlığı işgal edildi.
Osmanlı Devleti'niıı 16. yüzyılın başından İtibaren Afrika kıtasının kuzeyi ile başlayan münasebetleri ilerleyen asırlar İçinde diğer bölgelerle de gelişti.16-20. yüzyıllar arasında bugünkü Sudan Cumhuriyeti'nin batısında hüküm süren Darfur Sultanlığı da özellikle 17 yüzyıldan itibaren İstanbul ile zaman zaman yakın münasebetler kurdu.
Darfur, 19. yüzyılın sonlarına doğru emperyalist güçlerin, Fransa ve İngiltere, işgal hedefi haline geldi. Mehdi'nin kuvvetleri tarafından yönetilen Sudan, Darfur'da bir süre için bir rahatlama sağladı. Mısır Valisi Kavalah Mehmed Ali Paşa'nm Sudan bölgesinde yayılma siyaseti karşısında Darfur sultanları Osmanlı padişahlarından yardım istediler. Özellikle İngilizlerin 1882 yılından itibaren Afrika'nın bu bölgesinde giriştikleri sömürgeleştirme faaliyetlerini yaklaşık 35 sene Darfur sultanları engellediler. Bunların sonuncusu Ali Dinar da ülkesinin her tarafında Osmanlı bayraklarını dalgalandırmak istedi.Ancak Darfur için sıkıntılı günler Sudan’ın 1898 yılında İngilizler tarafından işgalinden sonra başladı
***
Tarih 1821′ i gösterdiğinde Osmanlıya vergi vermeyen fakat bağlılığını gösteren Func (Darfur) Sultanlığı Kavalalı tarafından işgal edilerek Osmanlıya bağlandığı iddia edilmişti. Kavalalı Darfur’u yada Sudan diyebileceğimiz bölgeyi Mısıra bağlamış ve başkentini Hartum yapmıştı. Fransızlara karşı koyduğunu iddia eden Kavalalı asıl patron olarak İngilizleri görmekteydi ve ileri ki yıllarda yapılacak işgaller için Osmanlının Mısır eyaletini zayıflatmak ile görevlendirilmişti.
Sudan bölgesi gücünü kaybetmiş parçalanmış ve yeni bir yönetime geçmişti. Mehdi yönetimiyle yoluna devam eden Sudan İngilizler tarafından işgal edilerek yönetim İngiltereye bırakılmıştı. Onca kahramanlık gösteren Kavalalının Mısır’ı da İngilizlerin elindeydi ve Sudan’ da kurduğu başkent Hartum İngilizlerin yerleşkesi haline gelmişti ve bu olayda kast kesinlikle bulunmaktadır. Zemin İngilizlere hazırlanmıştır. Darfur’ u kendine bağlayamayan İngiltere Hanedan ailesinden bir kişiyi Darfur Sultanı olarak gönderdiği dönemde Ali Dinar ibn Zekeriya ibn es-Sultan Muhammed El-Fadıl Darfur’ a ulaşarak eski Fur sultanlığını kurmuştu. Ali Dinar İngilizlerden hiçbir destek almayarak bu başarıyı göstermiştir. 1898′ de Kavalalının yıkımının üzerinden 77 yıl geçmişken ikinci yıkımı yaşayan Darfur’ da yeni bir dönem başlamıştı ve Ali Dinar çevresinde 300 Asker bulunmaktaydı. Bu ilginç liderin yaptığı hamleler tarihin diğer ilginç Sultanı Abdülhamit ile aynı döneme denk gelmektedir.
Her geçen gün güçlenen Ali Dinar yurt dışına açılmaya çalışmakta, kitap bastırıp Darfur’u anlatmakta gazetelere ve mecmualara önem vermektedir. Ali Dinar her fırsatta Osmanlıya bağlılığını belirterek Osmanlıdan sancak İstemiştir.
Dünya savaşı yaklaşırken dünya tamamen kamplaşmış savaşın önünde ki tek engel ise Abdülhamid’ dir. İngilizler savaşa hazırlanırken Osmanlıyı yıkma hesapları yapmakta lakin Afrika’ da özellikle Darfur bölgesinde tek bir asker kullanmaktan yani gücü bölmekten korkmaktaydılar. Bunun farkında olan Ali Dinar İngilizlere rahat vermemekte ve küçük çapta baskınlar yapmaktaydı. Tam bu dönemde İngiltere her zaman ki oyununa başvuracaktı. Asimetrik savaşın altın kuralı “Düşmanı kendi gücüyle vur” !! Bakara kabileleri olarak bilinen güney bölgesinde ki kabilelere vaatlerde bulunan İngiltere Ali Dinar’ ı bu kabilelerin saldırılarıyla zora sokmaya başlamıştı. Ali Dinar’ ın askerleri karşı saldırıya geçtiğinde ise bakara kabileleri geri çekilerek İngiliz korumasında ki bölgelere sığınmaktaydı. 1903 yılında Darfur yakınında ki Veday Sultanlığı Fransızlar tarafından işgal edilmeye başlanmıştı. 1909 yılında işgali tamamlanan Veday halkı Ali Dİnar tarafından ülkesine davet edilmişti. Bu hareket Osmanlı Torunlarına yakışır bir hamleydi. Fransızlar rahat durmayarak Darfur sınırlarına saldırılar düzenlemeye başlayınca Ali Dinar İngiltere’ ye konuya dahil olması gerektiğini bildirmiş fakat İngiltere Uluslararası camiada Ali Dinar’ ın tanınmaması için buna karşı gelmekteydi. Ali Dinar’ a bir daha saldırı olmayacağı garantisi veren Hartum İngiliz yönetiminin bu sözünün ardından Fransızlar tekrar saldırmış ve Ali Dinar’ ın askerleri tarafından 1 komutan ve 10 asker öldürülmüştü. Olay İngilizler tarafından Paris’ten Fransız askerlerine saldırmama emrinin geç gelmesinden kaynaklandığı şeklinde açıklanmıştı.
1.Dünya Savaşı başladığında Ali Dinar bunun İngilizleri Hartum’dan atmak için iyi bir fırsat olduğunu düşünmüş ve “Hıristiyanlar, Müslümanları her taraftan kuşatıldılar, Müslüman topraklarına el koydular, Müslüman sultanları, ya ölü, ya esir ya da kahır altında kalıyorlar. Müslüman sultanları onların ellerinde oyuncak gibi oldular. Bunlardan bizim memleketimiz Darfur Allah’ın koruması ile bu akıbete düşmedi, fakat Allah’ın sizin emanetinize bıraktığı Haremeyn-i Şerifeyn’i ziyaretten bizi engellediler. Bunun için Hacca gitmek için İngilizler ile mecburi olarak temas kurduk. Bu teması da nefretle yaptık” şeklinde savaşta yerini belirtir bir mektup yazmıştır.
Enver Paşa 3 Şubat 1915 yılda Ali Dinar’a bir mektup yollayarak;
“Rusya, İngiltere ve Fransa ortak olarak Türkiye ve İslâm’a yaptıkları saldırılan anlatmış İslâma karşı yapılan bu saldırılara karşı Müslümanların Halifesi olan Osmanlı Sultanının cihad ilân edildiğini ve her Müslüman için cihad farz olduğu da bilhassa vurgulayarak ve Halifenin yanında yer alınması gerektiğini” bildirmişti.
Bu mektuptan şeref duyan Ali Dinar’ın şu sözleri tarihe geçecekti:
“Halife Hazretlerine bunu bildirmek istedim ki, İslâm Sultanı Hazretleri ile kafir ve zındık olan İngilizler ve Fransızlar ve onların müttefikleri arasında bu savaş başlar başlamaz Allah ve İslâm için kâfirle ilişkileri kestim ve onları düşman kabul ederek savaş açtım” …
İngilizlere saldırı planlayan Ali Dinar’ ın bu hareketinden korkan İngiltere Karşı saldırı yapmak amacıyla 3000 askeriyle yola çıkmıştı. İngilizler kendileri için önemli olan bu savaşta Selahaddin Eyyübi’nin zaferinden ders alınmasının gerektiğini bilerek su yollarından ayrılmadan uzun bir yoldan harekata başladılar. Bu harekat esnasında Cihat ilan edildiği halde bazı din alimleri İngiltere’den yana tavır takınarak Ali Dinar’ı zayıflatmayı amaçlamışlardı.
Darfur askerleri yol üzerine pusu kurmuş gelecek olan İngiliz askerlerine ani saldırı yapacak vaziyeti almışlardı. Bundan şüphelenen İngiliz komutanı küçük bir öncü kuvvet göndererek keşif yaptırdığı sırada Darfur askerleri bunları ana birlik zannederek saldırıya geçmiş çoğunu öldürerek geri püskürtmüş fakat asıl kuvvet ile karşılaşılınca 5000 şehit vererek Ali Dinar ve askerleri Merre Dağına çekildi. Zamanın aleyhlerine işlediğini bilen İngilizler Ali Dinarın çevresinden bazı askerlerin çekildiğini duyunca tekrar kuvvetlenmeden saldırıya geçme kararı aldılar. Son Darfur Sultanı Ali Dinar gerçek bir Müslüman gibi savaşarak şehit olmuş ve Darfur Krallığı 1916 da yıkılmıştı.
KAYNAKLAR:
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/10224
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/607170
https://www.sonbildirim.com/ittihat-ve-terakkinin-yiktigi-hat-ali-dinar-darfur-kralligi/
https://www.tarihistan.org/cihan-harbi-nde-sudan-daki-osmanli-faaliyetleri-ve-seyhulislam-in-cihat-mektubu-dr-mustafa-cabuk/23463/