İSLAMDAN ÖNCE VE SONRA KADIN HAKLARI
İSLAMDAN ÖNCE VE SONRA KADIN HAKLARI
İSLAMDAN ÖNCE CAHİLİYE DÖNEMİ
Cahiliye dönemindeki toplumda, erkekler eşlerinin doğumunu sabırsızlıkla bekler ve onlardan 'erkek çocuk' dünyaya getirmelerini isterlerdi. Çünkü onlara göre erkek çocuğun doğması demek; nesillerinin devamı için şan ve şöhret arttıran gurur verici bir şeydi. Bu nedenle o dönemdeki kadınlar da kız çocuk doğuracaklarını öğrendiklerinde eşlerine söylemeye çekinirler, hatta bebek doğana kadar gizleme yoluna giderlerdi. Çünkü eşlerinin kız bebek dünyaya getireceklerini öğrendiğinde diri diri toprağa gömeceklerini biliyorlardı.
İSLAMDAN SONRA
İslamiyetin gelmesiyle diri diri toprağa gömülen kız çocukları için ayet inerek bu vahşete son vermekle kalmamış ''En-Nisâ /Kadınlar'' suresi ile kadınlara özel sure indirilmiş başta bu sure olmak üzere diğer birçok surede ve peygamber efendimizin hadislerinde kadının nikâh, mehir, mîras, talâk ve nafaka gibi medenî hakları teminat altına alınmış baş tacı yapılmıştır.
“Onlardan birine kız(ının doğduğu) müjdelendiği zaman, öfkeden yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılanmaya katlanıp yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür!” (en-Nahl, 58-59)
Dinimizde ise kadınlara çok kıymet verilmiş ve erkeklere çeşitli sorumluluklar yüklenmiştir. Ev işlerinde ya da dışarıda çalışmak kadınlara mecburiyet kılınmamıştır ancak, erkeklere ailesini geçindirme zorunluluğu kılınmıştır.
Miras ister az olsun ister çok olsun (kadın) bir pay almalıdır. Ana, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarında erkeklerin hissesi vardır. Kadınların da ana, baba ve akrabaların bıraktıklarında hisseleri vardır. Bunlar, az olsun çok olsun, farz kılınmış bir hissedir. Nisa Suresi 7 Ayet
Ey iman edenler! Kadınlara zorla varis olmanız size helal değildir. Verdiğiniz mehrin bir kısmını kurtaracaksınız diye, onları sıkıştırmanız da helal değildir. Ancak açık bir hayasızlık yapmış olurlarsa başka. Onlarla iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmadınızsa, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmasanız da Allah onda bir çok hayır takdir etmiş bulunur. Nisa 19 ayet
“İçinizden zulmedenlere büyük bir azap tattıracağız!” (Furkan, 25/19);
“Zalimlerin ise hiçbir dostu ve yardımcısı yoktur.” (Şura, 42/8)
Bilindiği üzere aile, iki kişi arasında sevgi ve bağlılık temeli üzerine bina edilmiş bir şirket gibidir. Kur’an-ı Kerim’de
Yine O'nun âyetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler yaratmış, aranıza bir sevgi ve merhamet koymuştur. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.Rûm Suresi 21 Ayet
Peygamberimizin (s.a.v) kadın ve kız çocuklarıyla ilgili hadisleri…
"Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz! Onlar hakkında Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emâneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!" (Müslüm, Hac,147)
"Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh'tan korkunuz! Zira siz onları Allâh'ın bir emaneti olarak aldınız." (Sahih-i Müslim)
"Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır."
"Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yanyana bulunacağız” buyurdu ve parmaklarını bitiştirdi. (Müslim, Birr ,149)
"Üç, iki, hattâ bir kız çocuğunu, haklarını koruyarak yetiştiren babanın, Cennette kendisiyle beraber olacağını." (Ibn Mâce, edep 3) bildirmiştir.
“Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onun için cehennem ateşinden koruyan bir siper olurlar.”Mamer b. Raşid, el-Câmi‟, thk. Habîburrahman A'zamî (Pakistân: el-Meclisu‟lİlmiye, 1403), 10/450 (No: 19693).
“Allah kadını, çocuklarına merhametinden dolayı mağfiret etmiştir” Süleyman b. Dâvud Et-Tayâlisî, Müsned (Mısır: Dâru Hicr, 1999), 3/61. (No: 1550).
"Eşlerinize yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, sakın onları dövmeyin ve onları incitecek çirkin sözler söylemeyin." (Ebu Davud, Nikak, 40-41)
En üstün mümin, hanımına, en iyi, en lütufkâr davranan güzel ahlaklı kimsedir. [Tirmizi]
"Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır. (Müslim, Birr 149)
Müslim, Ebu Hureyre (radıyallahu anh)'dan rivayetle şöyle demiştir: (Bir adam Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'e gelerek şöyle dedi: "Benim iyi ashabımdan en lâyık olan kimdir?" dedi. Dedi ki: Annen. Sonra kim? Dedi ki: Sonra annen. Dedi: Sonra kim? Dedi ki: "Sonra annen" dedi "Sonra kim?" "Sonra baban" dedi.
“Mü’minlerin îmân bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına karşı en hayırlı olanıdır.”
“Ey insanlar! Kadınlar hakkında Allâh’dan korkunuz! Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır.”
“Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin!”
“Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile!..Olabilir ki bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allâh onda bir çok hayır takdîr etmiş bulunur."
"Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye ediniz!"
"Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz! Onlar hakkında Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emâneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!" (Müslüm, Hac,147)
“Mü’min bir erkek, mü’min bir kadına kızıp darılmasın! Eğer onun bir huyundan hoşlanmazsa, başka bir huyunu beğenir”(Müslim, Radâ' 61, hadis no: 1469)
“Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir."
“Sizin hayırlınız, eşine hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızın. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder.”(İbn Mace, Edeb 3; Ebû Davud, Edeb 6, Rikak 22, İ'tisam 3; Müslim, Akdiye 11)
"Eşlerinize yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, sakın onları dövmeyin ve onları incitecek çirkin sözler söylemeyin." (Ebu Davud, Nikak, 40-41)
"Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür."
"Cennet annelerin ayakları altındadır." (Nesâî, Cihâd, 6)
"En güzel dünya nimeti, insanın sahip olabileceği nimetlerin en hayırlısı: Zikreden dil, şükreden kalp ve insanın iman doğrultusunda (Müslümanca) yaşamasına yardımcı olan kadındır." (Tirmizî, Birr 13)
"Kadınlar erkeklerin, diğer yarısıdır." (Ebu Davud, Tahanet,94; Tirmizi Tahanet 827)
″Oğullarınızı ve kızlarınızı evlendirin. Kızları altın ve gümüşle süsleyin ve elbiseleri de güzel olsun ve kendilerine rağbet edilmesi için de onlara güzel hediyelerle ihsanda bulunun.″ (Deylemi, Firdevsü'l-Ahbar, 2/181) Bu hadisin sahih bir veçhi varsa, "kızları kendilerine haram olmayan kimselerinin yanında süslemenin bir sakıncasının olmadığı" şeklinde anlamak mümkündür. Çünkü kadınların süslerini ve zinetlerini kendilerine nikâh düşen erkeklere göstermeleri haramdır. (bk. Nur 24/31)
" Kimin bir kız çocuğu dünyaya gelir de onu toprağa gömmeden, horlamadan gömmeden ve üzerine erkek çocuğunu tercih etmeden yetiştirecek olursa Allah Teala o kimseyi cennete koyacaktır" (Ahmet, Müsned, (Tah: Muhammed Şakir, Had no: 1957)
İSLAM YAŞANMADIĞINDA NE OLDU?
İslam'dan uzak yaşamanın getirdiği atmosfer kadın ve kızların cahiliye dönemi gibi hak ve hukuklarının elinden alınarak istismar edilmesini gündeme getirmiştir.
Kadın istismarı nedir?
Kadınlara ve çocuklara fiziksel, cinsel ya da psikolojik zarar verebilecek veya onların acı çekmesine yol açabilecek davranışlara istismar denilmektedir.
KANINLAR GÜNÜ
Kadınlar Günü'nün çıkış noktası, ABD'de 8 Mart 1857'de yaşanan olaylara dayanıyor. Daha iyi çalışma koşulları talep eden 40 bin kadın işçinin grevi sırasında polisin işçileri tekstil fabrikasına kilitlemesinin ardından çıkan yangında 120'den fazla kadın işçi hayatını kaybetti.
Olayın ardından, 8 Mart 1908'den başlayarak her yıl New York'ta birçok kadın işçi, iş hayatlarında haklarının artırılmasını ve kadınlara oy hakkı verilmesini talep eden gösteriler düzenledi.
Gösterilerin başlamasından 2 yıl sonra 26-27 Ağustos 1910'da kadın hakları savunucularından Alman Clara Zetkin ve Kate Duncker, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'daki "Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı"nda 1857'de hayatını kaybeden işçilerin anısına 8 Mart'ın Kadınlar Günü olarak kutlanmasına ilişkin öneri sundu ve bu öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Ancak günümüzde kadının istismar vakaları maalesef gündemdedir.
Yaşadığımız dünyada sadece kadının değil tüm insanlığın huzur bulması için insanlık İslamın huzur iklimine ihtiyaç duyuyor