Faaliyetlerimiz

RNK KİTAP TANITIM BÜROSU HİZMETE AÇILDI

RNK KİTAP TANITIM BÜROSU HİZMETE AÇILDI

Samsun İlkadım ilçesindeki Rahmet binamızda RNK yayınevinin kitaplarını tanıtım bürosu açıldı. Her boydan Risale-i Nur kitaplarıyla iman hakikatları müştaklara ilan ediliyor.

Risale-i Nur Külliyatı 

Risale-i Nur Kulliyati  14 cilt takim, yeni tanzim, çanta boy termo deri 

Risale-i Nur bir ilim deryasıdır; herkes kapasitesi ve istidadı nispetinde, bu deryadan istifade eder. Her insanın ilim kabı ve dağarcığı muhteliftir. Kimisininki bir bardak, kimisininki bir sürahi, kimisininki bir bidon, kimisininki bir tank, kimisininki bir gölet gibidir. Bu yüzden Risale-i Nurlardan istifade etme, farklı farklıdır. Herkes kendi kabı ve gücü kadar bir şeyler çıkarır.

Hakikaten Risale-i Nurların herbir parçası farklı bir seçkin vasfa sahiptir. Ama hepsinin ortak bir noktası var, o da tahkiki iman ve hakiki marifettir.

Sözler, Lem'alar, Şualar, Mektubat gibi Risale-i Nurların temelini oluşturan eserlerinde; iman hakikatleri ve marifet galiptir.

Sözler: Genel ve temel imani meseleleri içerir. Allah'ın varlığının isbatı Haşir, Kader, Kur'an'ın mucizeliği gibi.

Mektubat: Genel olarak Sözlere göre tafsilli ve cüz'i meseleler ihtiva eder. Cehennem nerededir, Aşk ve Şefkat arasındaki fark, tarikatlar..

Lem'alar: İnsan merkezli bir eserdir. İman-insan ilişkisi içerisinde çok muazzam hakikatları barındırır. Enfüsi alemde iman dersleri verilir. Hastalar Risalesi, İhtiyarlar Risalesi, Tesettür Risalesi, bazı zikirlerin açıklamaları vs.

Şualar: Genel ders tekrarı ve azametli ve geniş iman derslerinin en geniş sınırlarını çizer. Ayetü'l-Kübra ve Münacaat'da Semadan başlar, hava dağlar denizler bitgiler âleminden imani meseleleri isbat eder. Halıkı tanıttır. Genel İmani mevzuları Meyve Risalesinde ve El-Hüccetü'z-Zehra risalesinde toplar. Müdafaalar kısmı da Risale-i Nur davasının savunmasıdır.

Lahikalar: Risale-i Nur hizmetinin prensiplerinden ve kardeşler arasındaki münasebetten bahseder. Barla Lahikası, Kastamonu Lahikası ve Emirdağ Lahikası sırasıyla dar daireden (kendinden, kardeşinden) geniş daireye göre (tüm dünya da hizmet metotları) gider.

Mesnevi-i Nuriye: Külliyatın çekirdeği ve küçük bir özetidir. Diğer kitaplarda bir risalede anlatılan meseleler, bunda bir paragrafta ifade edilir.

İşarat-ül İ'caz; tefsir modelidir, daha ziyade belagat ve gramer ağılıklıdır. Kuran-ı Kerimin Fatihadan Bakara 31. ayete kadar ayet ayet, kelime kelime tefsiridir.

Muhakemat; tefsir ve kelam usulüdür.

Tarihçe-i Hayat; Hizmetografidir, Üstad'ın hizmetini ve davasını tanıtır. Yüzde yetmişi Risalelerde geçen kısımlardır, yüzde onu Üstad'ın Risale-i Nur'a girmemiş makale ve savunmalarıdır. Ancak yüzde yirmisi Üstad'dan bahseder.

Sikke-i Tasdik-i Gaybi: Risale-i Nur hizmetinin makbuliyetine alamet olan inam ve ikram ve işaretlerden bahseder.

Münazarat, İşarat, Sünuhat, Hutbe-i ŞamiyeNurun İlk Kapısı ve Divan-ı Harb-i Örfi gibi küçük ve eski eserler; siyasi ve içtimai konulardan bahseder vs...

Risale-i Nur; bu asrın hekimi ve ilacı hükmünde olup, bu asra özgü bütün hastalık ve sorunlara kati çözüm ve tedaviler üretmiş bir eserdir, denilebilir.

"Dostun hassası ve şartı budur ki: Kat’iyen Sözlere ve envâr-ı Kur’âniyeye dair olan hizmetimize ciddî taraftar olsun; ve haksızlığa ve bid’alara ve dalâlete kalben taraftar olmasın; kendine de istifadeye çalışsın."

"Kardeşin hassası ve şartı şudur ki: Hakikî olarak Sözlerin neşrine ciddî çalışmakla beraber, beş farz namazını edâ etmek, yedi kebâiri işlememektir."

"Talebelinin hassasıve şartı şudur ki: Sözleri kendi malı ve telifi gibi hissedip sahip çıksın ve en mühim vazife-i hayatiyesini onun nedir ve hizmeti bilsin."(1)

Üstad Hazretleri; dost, kardeş ve talebeliğin hususiyetlerini sıralamış. Burada göze çarpan en ehemmiyetli husus; dost ve kardeş olma şartlarının zaten İslam’ın emir ve yasakları olmasıdır. Üstad buna ilave olarak, bizden sadece Risale-i Nur'u kendi malımız ve te’lifimiz gibi telakki edip, neşri için gayret etmemizi istemidtir.

Elbette talebeliğin de çekirdekten ağaca kadar dereceleri ve mertebeleri vardır. Biz belki ağaç gibi olmaya güç yetiremeyiz; ama çekirdek gibi bir dereceye de pekâlâ ulağabiliriz. Bu yüzden keskin bir hat çizip, “talebelik budur, gerisi talebe olamaz” demek yanlış olur. Ama talebeliğin şartlarına uymak gerekir. Ondan sonrası insanın gayret ve azmine bakar.

Haslar, rükünler gibi ifadeler ve makamlar, talebeliğin çekirdekten ağaca kadar olan mertebeleridir. Bazen olur ki iman ve hizmette çok kâmil bir insan, istişare ve sair işlerde geri olabilir ya da mühavere edilemeyecek bir mahiyette olur.

İşte her yönü ile kâmil olan Nur talebelerine, Üstad Hazretleri bazı vasıflarla methedip, hususi olarak iltifat etmiş, bunlara haslar ve rükünler demiştir. Yoksa hasların ve rükünlerin dışında olanlar da Nur dairesinin içindedir ve talebedir.

(1) bk. Mektubat, Yirmi Altıncı Mektup.

Bu sayfa 13672 kişi tarafından okunmuştur
<